Akademik Hayatı
Fuat Sezgin, liseyi bitirdiği sene İstanbul’a mühendislik okumak niyetiyle gider. O sıralarda tesadüfen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde şarkiyat dersleri veren Alman oryantalist Prof. Dr. Hellmut Ritter’in (1892-1971) bir seminerine katılır.(Sezgin,Bilim Tarihi Sohbetleri) Ritter’in seminerinden oldukça etkilenen Sezgin, mühendislik okumaktan vazgeçer. Edebiyat fakültesine kayıt olup bu hocadan şarkiyat okumaya karar verir.(Temuçin, 2016)
Ritter, Fuat Sezgin’in istidatlı bir genç olduğunu anlamış ve ona matematik dersi almasını salık vermiştir. Hocası, Sezgin’e modern matematiğin temelinde İslâm âlimlerinin kitaplarının olduğunu söylemiş; örnek olarak da Birûnî, Hârezmî, İbnü Yûnis ve İbnü'l-Heysem'in isimlerini zikretmiştir. Onların Batı dünyasındaki en önemli âlimlerle boy ölçüşecek seviyede olduğunu ifade etmiştir. Sezgin bu isimleri duyunca o gün eve gidip zorlu ve uykusuz bir gece geçirdiğini söylemiştir (Sezgin, 2004: 21). Çünkü Sezgin, gerek ilkokulda gerekse lisede hocalarından eskiden Müslüman bilginlerin dünyanın öküzün boynuzları üstünde durduğuna inandığını ve depremlerin meydana gelişinin öküzün başını sallamasıyla izah ettiklerini duymuştur (Kenan, 2003: 78 ve Yılmaz, 2009: 13).
Ritter’in üzerinde durduğu hususlardan biri de dil öğrenmektir. Sezgin’den de dil öğrenmesini istemiştir. Sezgin, üniversite 1. sınıfta Arapça, Farsça, Latince ve Yunanca öğrenmeye başlamıştır. Ancak Ritter, Sezgin’in Arapçayı öğrenme hızını beğenmemiştir. O dönemde yani 1943’te 2. Dünya Savaşı sebebiyle Almanlar Bulgaristan’a kadar gelince Türkiye’de okullar 6 ay kadar tatil edilmiştir. Ritter, Sezgin’e bu 6 ayda Arapçayı öğrenmesini söylemiştir. Ritter’in bu tavsiyesi Sezgin’e tesir etmiş ve bu süre zarfında babasından kalma 30 ciltlik Taberi Tefsirini Türkçe tefsirlerle karşılaştırarak okumaya başlamıştır. İlk başlarda zorlansa da yavaş yavaş Arapçayı sökmeye başlamıştır. Neredeyse 6 ay evden hiç çıkmadan günde 17 saat çalışarak tefsir kitabını adeta gazete okur gibi süratli okumaya ve anlamaya başlamıştır. Okullar açılınca Ritter onun bu şekilde muvaffak olduğunu görünce çok sevinmiş ve Sezgin’i orada bulunan Alman Yahudi profesörlere övmüştür. Daha sonra diğer dilleri de bu kadar hızlı öğrenmeni istiyorum diye onu motive etmiştir (Turan, 2012: 15 ve Sezgin, 2016: 9).
Hellmut Ritter, Fuat Sezgin’i azimli, çalışkan ve kendisine olan bağlı gördüğü için çalışmalarında onu da yanına almıştır. Böylece kütüphanelerdeki İslâm bilim tarihi ile ilgili yazma eserleri ve araştırmaları birlikte incelemeye başlamışlardır. Sezgin, bu incelemelerle birlikte İslâm bilim tarihi çalışmalarındaki eksikleri daha net görme imkânı bulmuştur. Bu alanda Ritter’in de hocası olan Carl Brockelmann´ın 5 ciltlik eseri Geschichte der Arabischen Litteratur’u (Arapça Elyazmaları Literatürü) (GAL) okudukça bu eserin bazı eksikliklerini fark ettiler. (İBTAV, 2019). Ritter, bu konuda Sezgin’e birisinin bu kitabın eksikliklerinin tamamlaması gerektiğini söylemiştir. Bu sözleri duyan Sezgin, hocasının kendisinden bunu beklediğini düşünerek eserin eksikliklerini tamamlamaya kendince karar vermiştir ve kaynakları, malzemeleri toplamaya başlamıştır (Turan, 2012: 70).
Sezgin, 1947 tarihinde İstanbul Üniversitesi Fars ve Arap Filolojisi bölümünden lisans mezunu olmuştur (Karakaş, 2015: 89). Mezuniyet tezini “Bedî’ İlminin Tekâmülü ve İstanbul’da Bulunan Bedîiyyat Yazmalar Kataloğu” adıyla Arap-Fars filolojisinden yapmıştır (Hansu, 2019a: 192). Ekim 1947’de doktoraya başvurarak Ritter’in danışmanlığında çalışmalarına devam etmiştir. Doktora tez çalışmasını, Arap dili ve tefsir âlimi Ebû Ubeyde Ma´mer İbn el-Musenna et-Teymî’nin Mecâzu´l-Kur’ân adlı tefsiri üzerine yapmıştır. Bu tezin konusu ise Kur’an-ı Kerim’de gerçek anlamı dışında kullanılan mecazî ifadelerdir. Doktora tezini 1950’de bitirmiştir. Fuat Sezgin bu tarihlerde aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde memur olarak çalışmaktadır (İBTAV, 2019). Bu memuriyetinden önce de 15 ay İstanbul Müftülüğünde kâtip olarak görev yapmıştır (Hansu, 2019a: 197).
Sezgin, akademik camiaya Ekim 1950’de bir sene önce öğretime başlayan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde bugün yaklaşık olarak Temel İslâm Bilimleri bölümünün alanlarını kapsayan Doğmatik İlimler Kürsüsünün ilk asistan adayı olarak girmiştir (Dere, 2018a: 224).
Sezgin, askerliğini yedek subay olarak yapmak üzere Mayıs 1951’de Ankara Üniversitesindeki asistanlık görevinden ayrılmıştır. Askerliğini bitirip terhis olduktan yaklaşık bir sene sonra Nisan 1952’de tekrar Ankara Üniversitesine başvurmuştur. O dönemde askere giden akademik personelin üniversite ile ilişiği kesildiği için tekrar başvuru yapmak durumunda kalmıştır. Başvurusu üzerine tefsir dersi asistanı olarak atanmıştır (Dere, 2018a: 231-232).
Fuat Sezgin, doktorada ele aldığı Mecâzu´l-Kur’ân’ı yayımlamak istemektedir. Arapça yayın konusunda o dönemde akla ilk Kahire gelmektedir. Ankara Üniversitesinden 22 Temmuz- 22 Ağustos 1952 tarihleri arasında bir ay yıllık izin almıştır. Ancak izin bitiminden yaklaşık bir buçuk ay sonrasında işe başlamadığı için hakkında işlem başlatılmak üzere fakülte, rektörlüğe yazı yazmıştır. Daha sonra Sezgin’in rektörlüğe iki aylık sağlık raporu gönderdiği anlaşılmıştır (Dere, 2018a: 233-235).
Sezgin, 30.10.1950 tarihinde göreve başladığı Ankara İlahiyattan tekrar İstanbul’a dönmek üzere 28.02.1953 tarihinde ayrılmıştır. (Dere, 2018a: 236-237)
Sezgin, 1953’te İstanbul’da Umumi Türk Tarihi Enstitüsünde asistan olarak vazifeye başlamıştır. Buradan daha sonra İslâm Tetkikleri Enstitüsüne geçecektir. Doktora tezi için araştırmalar yaptığı esnada, Buhârî’nin hadis kitabından bazı kısımların Mecâzu’l-Kur’ân’dan alındığını görmüştür. Buhârî’nin yazılı kaynakları kullanmış olması, hadis kitaplarının sadece sözlü geleneğe dayandığına dair müsteşriklerin iddialarının hatalı olduğunu ortaya koymuştur. Fuat Sezgin, Buhârî´nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar adını verdiği doçentlik tezini 1956’da yayımlamıştır (İBTAV, 2019). Sezgin, bu tezi ile hadis kaynağı olarak İslâm kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhârî’nin topladığı hadislerde bilinenin aksine sözlü kaynaklara değil, İslâm’ın erken dönemine hatta miladi 7. yüzyıla yani Eshab-ı Kiram ve Tabiin’in yaşadığı asra kadar giden yazılı kaynaklara dayandığını ortaya koymuştur. Bu tez, Avrupalı şarkiyatçılarca hâlâ tartışılmaktadır. (Karakaş, 2015: 89)
Asistanlıktan doçentliğe geçen Sezgin, kimi kaynaklara göre (İBTAV, 2019) 1957-1958 arasında, kimi kaynaklara göre ise (Tuğ, 2018) 1958-1960 arasında bilim insanlarını destekleyen Almanya merkezli Alexander von Humboldt Vakfı bursunu kazanıp bilimsel araştırmalar yapmak ve Almancasını ilerletmek niyetiyle Almanya’ya gitmiştir. Tarihler 27 Mayıs 1960’ı gösterdiğinde Türkiye’de askeri darbe gerçekleşmiştir. Darbe neticesinde kurulan hükümet, üniversitelerde görev yapan 147 akademisyenin görevine son veren listeyi hazırlamıştır. 147’likler olarak bilinen bu listede Fuat Sezgin de vardır. Sezgin, bu listede olduğunu gazetelerden öğrenmiştir (Turan, 2012: 63).
Gazetede kendi ismini de gören Sezgin, Amerika ve Almanya’daki arkadaşlarına Türkiye’den ayrılmak zorunda olduğunu, kendisi için oralarda bir iş imkânı olup olmadığını soran mektuplar yazmıştır. Yaklaşık 2 hafta içinde 3 üniversiteden davet gelmiştir. Sezgin, Frankfurt Goethe Üniversitesini tercih etmiştir. Çünkü Amerika’ya gidip İstanbul’dan ve doğudan çok uzaklaşmak istememektedir ve dünyanın tek Bilimler Enstitüsü Frankfurt’tadır. Sezgin, 1961’de valizinin içine biraz kıyafet ve bolca araştırma notlarını içeren fiş (20-25 bin civarı) alıp yola çıkmıştır (Turan, 2012: 65).
36 yaşında genç bir doçent olarak istemeden de olsa Türkiye’den ayrılan Sezgin, bilimsel çalışmalarına Frankfurt’ta devam etmiştir. 1963’e kadar Goethe Üniversitesi ve Marburg Üniversitesinde misafir doçent olarak dersler vermiştir. Tabii ilimler alanında ikinci bir doktora ve doçentlik çalışmasını yapmış, doçentliğin hemen ardından 1966 senesinde Frankfurt Üniversitesi’nde bilimler tarihi profesörü olmuştur (Karakaş, 2015: 74-75).
1967 yılında alanında yazılmış önemli bir eser olan Arap-İslam Bilim Tarihi (Geschichte des Araischen Schrifttums) isimli kitabının birinci cildini yayımladı. Bu eser ilk önce Carl Brockelmann tarafından kaleme alınan “Geschichte der arabischen Litteratur” isimli esere zeyl olarak tasarlanmıştır fakat Sezgin, daha sonra fikrini değiştirerek Brockelmann’ın eserinden de yararlanarak yeni ve özgün bir eser oluşturmak istemiştir. Yapmış olduğu çalışmalar sonucu eser dünya kütüphanelerindeki Arapça yazmaların bibliyografik dökümünden ziyade ayrıntılı anlatımıyla İslami ilimler tarihine dönüşmüştür. Brockelmann tarafından ortaya konulan yazmalara ilaveler yapılmakla birlikte tanınma şansı bulamamış ya da yazarı belirlenememiş eserlerde aydınlatılarak araştırmacıların istifadesine sunulmuştur. (Baliç, 1996:37-38)
1982 yılında Sezgin, Goethe Üniversitesinde Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsünü kurdu. Bu enstitünün o dönem için Almanya’da kurulması elbette çok zordu. Kral Faysal ödülüne layık görülmesi ile birlikte birçok devlet adamı tarafından tanınmış olması bu enstitüyü kurması yolunda önünü açtı. İlk olarak enstitünün sermayesi niteliğinde almış olduğu maddi yardımlarla bir vakıf kurdu ve ardından da İslam ilimler tarihini geniş çapta araştırmak ve tanıtmak gayesiyle enstitüyü oluşturdu. (Fazlıoğlu, 2004:362) Bu enstitüde bulunan eserleri ise katologlar halinde yayımlayarak “İslam’da Bilim ve Teknoloji” isimli beş ciltlik eserini oluşturdu. (Yılmaz, 2013:40)
Sezgin, İslam medeniyet tarihinde; tarih, felsefe, coğrafya, matematik, tıp, astronomi, tabiat ilimleri alanlarında yapılan çalışmaların tanımını hazırlayıp çoğunu edison kritik, modern araştırma metodları ışığında tasnif ve tahlil, tercüme ve tıpkıbasım yöntemleriyle bilim dünyasına kazandırmıştır. Süleymaniye Kütüphanesinde binlerce yazmadan gün yüzüne çıkardığı önemli çalışmalarından biride Ebu’l-iz elCezeri’nin Türkçeye çevrilen ismiyle “Olağanüstü Mekanik Araştırmaların Bilgisi Hakkında Kitap” isimli eseridir. Cezeri’nin bu kitabı dünya teknoloji tarihinin en önemli eserlerinden olup içerisinde mekanik araçlara ilişkin pek çok aygıtın çizim ve tanıtımı bulunmaktadır. (Kenan, 2003:77)
Sezgin, daha önce gün yüzüne çıkmamış meseleleri aydınlatırken ortaya attığı en önemli tezlerinden biri de Amerika kıtasının Kristof Kolomb’tan önce Müslümanlar tarafından keşfedilmesidir. “Amerika Kıtasının Müslüman denizciler tarafından Kolomb öncesi keşfi ve Piri Reis” isimli eserinde bu konuyu ayrıntıları ile belirtmektedir. Ayrıca Macellan Boğazı’na ismi verilen Macellan’dan önce bu boğazın Arap-İslam kültür (Abbasi ve Endülüs) çevresi tarafından bilindiğini iddia ederek buranın kartografik tasvirlerinin ise ancak 15.yy.da Avrupa’ya ulaştığını belirtmektedir. (Sezgin, 2013:36)
İslam Bilimler Tarihi’ndeki Müslüman bilginlerin icat etmiş oldukları aletleri gün yüzüne çıkarmak ve insanlara tanıtmak amacıyla kurulan müzenin benzerinin kurulma talebi İslam dünyasından Sezgin’e ulaşmıştır. Türkiye’den de yapılan teklifler sonucunda “İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi” 2008 yılında Gülhane Parkı’nda açılmıştır. (Turan, 2014:20-21.) Ayrıca İslam medeniyetinin bilimsel ve teknolojik mirasının önemini anlayabilmek ve gelecek nesillere aktarmak, Sezgin tarafından yapılan çalışmaların da devam etmesini sağlamak maksadıyla “İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı” Gülhane Parkı merkez binasında kurulmuştur. (İBTAV, 2019)
Bilim tarihi alanında çok önemli eserler meydana getirdiğini gördüğümüz Sezgin’in yabancı dilde yayınlanmış birçok makalesi de mevcuttur. Eserleri incelendiğinde İslam kültür dünyasının dünya medeniyetine yaptığı katkılar görülmektedir. Kendi yazmış olduğu kitaplarının yanında benzerine az rastlanan kütüphanesinde önemli koleksiyonları bulunmakla birlikte, Almanya’daki kırk beş bin kitabını Türkiye’ye getirmek istemiş ve diplomatik girişimler neticesinde kitaplarının büyük çoğunluğu getirilirken geri kalan yaklaşık on beş bin kitaba ise Almanya, Frankfurt Havalimanında el koyarak “ulusal kültür varlığı” gerekçesi ile izin vermemiştir. (İBTTM, 2018)
Kaynakça
Kadir Temuçin (ed.), Amerika’nın Keşfinde Müslümanlar: Prof. Dr. Fuat Sezgin- Söyleşi ve Konferans (Kayseri: Doğuş Ofset Matbaacılık, 2016), s.7
Sezgin, Bilim Tarihi Sohbetleri, s.15. Sezgin, F. (2004). İslam Kültür Dünyasının Bilimler Tarihindeki Yeri, TÜBA Forumu, (29), Ankara.
Kenan, S. (2003). İslam Dünyasının Duraklama Sebepleri Üzerine Ünlü İlimler Tarihçisi Fuat Sezgini Dinlemek, Değerler Eğitimi Dergisi, 1(4): 73-9
Yılmaz, İ. (2009). Yitik Hazinenin Kâşifi Fuat Sezgin, İstanbul: Yitik Hazine Yayınları. Turan, S. (2012).
Bilim Tarihi Sohbetleri Fuat Sezgin, İstanbul: Timaş Yayınları.
Sezgin, F. (2016). Amerika’nın Keşfinde Müslümanlar Söyleşi ve Konferans Kitabı, Ed. Kadir Temurçin, SDÜ Yayınları.
İBTAV. (2019). İlme Adanmış Bir Ömür Prof. Dr. Fuat Sezgin Özgeçmişi,http://www.ibtav.org/sayfa/1/ozgecmisi, (Erişim Tarihi: 22.05.2019).
Hansu, H. (2019a). Mehmet Fuat Sezgin’in Aile Çevresi ve Türkiye’deki Akademik Serüveni, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 60(1): 185-205.
Dere, A. (2018a). Mehmet Fuat Sezgin Hoca’nın Ankara İlahiyat Yılları: Sezgin ve Fakültenin Müşterek Tarihinden Bir Kesit, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 59(2): 221- 250.
Karakaş, A. (2015). 20. Yüzyıl Hadis Eksenli Oksidentalizm Çalışmaları -Fuat Sezgin Örneği-, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
Tuğ, S. (2018). Prof. Dr. Salih Tuğ, Fuat Sezgin’i Anlatıyor: “Bir Duvarla Karşı Karşıya Kaldı”, http://www.yorungedergi.com/2018/08/prof-dr-salih-tug-fuat-sezgini-anlatiyorbir-duvarla- karsi-karsiya-kaldi/ utm_source=sm&utm_medium=post, 01.08.2018, (Erişim Tarihi: 22.05.2019).
Baliç İsmail (1996). Geschichte des Arabischen Schrifttums, DİA, 14, 37-38.
Fazlıoğlu, İhsan (2004). Fuat Sezgin ile “Bilim Tarihi” Üzerine, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, 2(4), 355-370.
Yılmaz, İrfan (2013). Yitik Hazinenin Kâşifi Fuat Sezgin. İstanbul: Yitik Hazine Yayınları.
Kenan, Seyfi (2003). İslam Dünyası’nın Duraklama Sebebleri Üzerine Ünlü İlimler Tarihçisi Fuat Sezgin’i Dinlemek, Değerler Eğitimi Dergisi, 1(4) 73-98.
Sezgin, Fuat (2013). Amerika Kıtasının Müslüman Denizciler Tarafından Kolomp öncesi Keşfi ve Piri Reis. İstanbul: Boyut Yayınları
Turan, Sefer (2014). Bilim Tarihi Sohbetleri. İstanbul: Timaş Yayınları. http://www.ibttm.gov.tr (ErişimTarihi:22.05.2018)